
Piyasada satılan pek çok diş macunu sağlık için zararlı çeşitli kimyasallar içermektedir. Bunlardan en riskli olanları:
Sodyum Loril Sülfat (SLS)
Büyük ihtimalle kişisel temizlik ürünlerinde bulunan en tehlikeli madde SLS’dir. Köpürücü etkisi olduğu için diş macunlarına katılır ve macuna işe yarıyor görünümü verir. Halbuki araştırmalar deri için oldukça yıpratıcı ve zararlı etkileri olduğunu göstermiştir. SLS dokulardan içeri girip, gözde, beyinde, kalpte ve karaciğerde birikebilir; uzun dönemde ciddi zararlara yol açabilir. Çoğu yetişkin ve bebek şampuanında da bulunmaktadır.
Hidratlı Silika
Diş minesine zarar veren bir beyazlatıcıdır. Kuvars, kum ve çakmaktaşında bulunan kristalize bir bileşenden elde edilir. Diş minesi günlük mineral takviyesini tükürükteki kalsiyum ve fosfor içeriğinden alır. Dişleri hidratlı silika kadar aşındırıcı bir maddeyle temizlemek mineye zarar verir ve mineral almasını da engeller. Uzun dönemde yıpranma oluşabilir.
Triklosan
Deterjan ve diş macunlarında sıkça görülen bu kimyasal anti-bakteriyel özelliğe sahiptir. Halbuki formülü ve yapısı bazı en zehirli kimyasallarınkine çok benzerdir. Bu sebeple insan sağlığına olabilecek zararlı etkileri dikkatle gözlenmektedir. Kullanıldığı ürünlerin üreticileri sağlık tehlikesi taşımadığını iddia etse de A.B.D Çevre Koruma Kurumu (Environmental Protection Agency – EPA) tehlikeli bir böcek ilacı olarak sınıflandırmıştır. Hem insan sağlığına hem de çevreye zararlı bulunmuştur. Triklosan, insanlarda kansere sebep olduğu düşünülen klorofenol kimyasal grubuna dahildir.
Sodyum Florür
Diş macunlarının içinde 'sodyum florür' adı verilen riskli bir kimyasal madde vardır. Sodyum florürün diş macununda bulunma sebebi, diş minesinin daha iyi gelişmesini sağlamak ve başlangıçtaki çürükleri önlemek. Ancak flor aynı zamanda, klor, brom ve iyot gibi son derece zehirli bir kimyasal. Doğal yeraltı sularında aşırı florür bulunan bölgelerde yaşayan insanlarda florürün toksik etkileri, hatta zekâ düşüklüklerinin de fazla olduğuna dair çalışmalar var. Florür bunların dışında sakatatlar (karaciğer, böbrek),deniz ürünleri (balık, karides),hazır bebek gıdaları ve diş bakım ürünlerinde yüksek oranda bulunur. Ayrıca teflon tavalardan da geçebiliyor.
Diş macunlarındaki florür içeriği ortalama 1-1.5 mg/g. İnsan vücudunda ağırlıklı diş ve kemikte olmak üzere toplam 2-3 gr. florür var. FDA’nın tavsiye ettiği günlük florür alımı erkekler için 4, kadınlar için ise 3 mg. Erişkinlerde toksik doz 5 mg/kg iken, çocuklarda toksik doz 0.1-0.3 mg/kg olarak kabul ediliyor. Yani diş macunu yutulmadıkça kolay kolay toksik etki yapmıyor denebilir. Ancak başka yerlerden da alındığı göz önüne alınırsa riskli bir durum söz konusu. Çünkü florürün vücutta birikme özelliği var. Aşırı alındığı zaman florürün % 40-50’si vücutta özellikle kemiklerde ve beyinde birikiyor ve “florozis” denilen toksikasyona neden olabiliyor. Florür beyinde biriktiğine, davranış değişikliklerine, algı ve zeka IQ düşüklüklerine yol açabiliyor.Florürün belirli bir düzeyin üzerinde alınması, tiroit hormonunda azalmaya yol açabilir.Florür kemiklerde biriktiğinde, “skeletal florozis” adı verilen romatizma benzeri bir rahatsızlık ortaya çıkıyor. Erişkinlerde florürün kemikte birikimi % 10 civarındayken çocuklarda % 50’ye çıkabiliyor.
Bu durumda en doğru ve mantıklı olanı diş macununu evde hazırlamak ve ev yapımı diş macununu kullanmak denebilir.
Bu arada, Diş macunu tüplerinin alt kısmında bulunan renkli kareler, diş macununun bileşimini tanımlar şeklinde bir iddia mevcut. Bu yanlıştır. Bu renkli çizgiler tüplerin makinede kesilme işaretidir.