top of page
​

Holism; bütünün kendisini oluÅŸturan parçalardan öte bir ÅŸey olduÄŸu görüÅŸünü öne çıkaran felsefi yaklaşımların ortak adıdır. Bu yaklaşıma göre bütün sadece bileÅŸen parçalarının analiziyle anlaşılamaz. GerçeÄŸi duyabildiÄŸimiz, görebildiÄŸimiz tüm unsurlar bütünlüÄŸü oluÅŸturmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bütünsel yaklaşım, tıp uÄŸraÅŸ alanı içinde de geçerliliÄŸini korumaktadır. 

​

"Bütün iyi olmadan parçayı iyileÅŸtirmek mümkün deÄŸildir." –Platon

Bütünsel (holistik) saÄŸlığın iddiası, insanın beden, akıl ve ruhtan oluÅŸan çok boyutlu bir varlık olduÄŸu, tek tek organlara ve sistemlere indirgenemeyeceÄŸi ve insanın tüm bu parçaların toplamından daha fazlası olduÄŸudur. Bu yönleriyle bütünsellik, gerek fiziksel bedeni kendi içerisinde, gerekse zihin ve fiziksel bedeni birbirinden ayıran biyomedikal modelin aşılarak, insanın parçalara ayrılmadan tüm varlığıyla ve ÅŸahsiyetinden soyutlanmadan ele alınmasıdır.

 

Bütünsel saÄŸlık sisteminde hastalığın nasıl tedavi edileceÄŸinden önce, insanı hasta eden süreçlerin tespit edilmesidir. Hastalıkların seyrinden çok, hastalığı doÄŸuran nedenleri sorgulayarak öncelikli olarak bu nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiÄŸini savunur. Tek tek bütünü oluÅŸturan parçaları deÄŸil, o parçaların oluÅŸturduÄŸu bütünü ve parçaların birbiriyle karşılıklı etkileÅŸimini, yani bütünün kendisini görmeyi önemser.

​

Holistik SaÄŸlık ana teması “Hastalığı nasıl tedavi ederiz” deÄŸil, “SaÄŸlığı nasıl koruruz”dur.

 

Bu anlamda bütünsel tıbbın temel meselesi hastalık deÄŸil, saÄŸlıktır.Bütünsel tıp insanların birbirleriyle ve çevreleriyle iliÅŸkilerinin, yaÅŸam tarzlarının, zihinsel durumlarının genel saÄŸlıkları üzerindeki belirleyiciliÄŸine vurgu yapar. Hastalık, tüm bu unsurlardaki dengesizlikten kaynaklanır. Ä°nsan, kendi içinde bu dengesizliÄŸi yenebilecek iyileÅŸme potansiyeline sahiptir.

 

"Tedavi edici modern tıbbın her gün dev adımlarla ilerlemesine raÄŸmen çoÄŸumuz “hastayız.”

​

Kanser, kalp sorunları, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkların yanı sıra, kronik aÄŸrılar, bel ve boyun fıtığı, uykusuzluk, yorgunluk, hafifinden ağırına depresyon yaÅŸam kalitemizi tehdit ediyor. Aşırı tüketici ve hızlı yaÅŸam tarzı, fast-food,  paket ve konserve yiyeceklere katılan katkı maddeleri, kimyasal olarak kirlenmiÅŸ su ve hava, ölçüsüz ilaç kullanımı ve çılgın stresli günlük yaÅŸam tarzı insan saÄŸlığının bozulmasına yol açıyor.

 

DoÄŸru olanı, kiÅŸi henüz hasta olmadan, yüksek maliyetli ve uzmanlık gerektiren tedaviler yerine, koruyucu saÄŸlık önemleriyle saÄŸlıklı ve iyilik halinde ( wellness ) kalmak. Hem bedensel hem de zihinsel tam saÄŸlıklı olmak.

Holistik (Bütünsel) Sağlık
Holistik Tıp

 

Tıp, eski adıyla “tebabet”, Ä°nsan saÄŸlığının sürdürülmesi ya da bozulan saÄŸlığın yeniden düzeltilmesi için uÄŸraÅŸan, hastalıklara tanı koyma, hastalıkları saÄŸaltma (tedavi etme), ve hastalık ve yaralanmalardan korumaya yönelik çalışmalarda bulunan birçok alt bilim dalından oluÅŸan bilimsel disiplinlerin ÅŸemsiye adıdır. Fiziksel – Zihinsel – Enerjisel – Ruhsal – Çevresel öÄŸelerin birbirinden ayrılmaz bütün oluÅŸturduÄŸu anlayışına sahip Bütünsel / Holistik / Ä°ntegratif Tıp saÄŸlık felsefesinde, parçaları tek tek anlamaktan daha çok, bütünü ele almak ve sorunun temeline inmek esastır.

 

Günümüzün ve geleceÄŸin saÄŸlık anlayışı olan bu sistemde Modern Batı Tıbba ek olarak geleneksel, tamamlayıcı yöntemler beraber kullanılır. Ayrıca diÄŸer bilimsel yöntemlerden ( psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmet, eÄŸitim, doÄŸal – dönüÅŸtürülür tarım vb )  ve sanattan yararlanılır.  Hastalık – semptom bazlı kategorik deÄŸil; kiÅŸiye, onun zihin ve beden-metabolizma yapısına özgü tedavi önerilir.

​

Bütünsel SaÄŸlık Felsefesinde ( Bütünsel / Holistik = Bedensel + Zihinsel + Enerjisel + Ruhsal + Çevresel ) parçaları tek tek anlamaktan daha çok, bütünü ele almak ve sorunun temeline inmek esastır. Temeli kadim medeniyetlerden gelen bu öÄŸreti aslında bizim doÄŸamızdır. Yeni ve sıra dışı bir uygulama deÄŸildir.  Günümüzde de tekrar gündeme gelmekte ve güçlenerek yaÅŸamın her alanında görünür olmaktadır.

 

Makrokozmozda ( Evren ) olan her ÅŸey mikrokozmozda da  ( Ä°nsan ) vardır. Her ikisi de ritimlere, döngülere sahiptir. Gezegenler de, maddeyi oluÅŸturan atom ve atom-altı parçacıklar da, enerji de hareket eder, sarmal ÅŸeklinde döner. Evrende hiçbir ÅŸey sabit deÄŸildir. Devinim, devamlı geliÅŸim içindedir. Kendimizdeki döngüleri anlar ve çevremizdeki doÄŸa döngüleriyle ahenkli bir hale getirebilirsek, “rahatsızlık” olarak adlandırılan anormal her bir durum normale dönüÅŸüp otomatik olarak ortadan kalkmaya yönelecektir.. Bunun için bütünsel farkındalık çok önemli bir adımdır. Ä°nsanlar içsel dünyalarının ve evrenin iÅŸleyiÅŸinin farkına vardıkça, hayatı ve kendilerini daha çok tanırlar ve kendi kendilerinin terapisti olmada büyük bir kapı açarlar.

Alternatif Tıp

 

Aslında “Alternatif”, ÅŸuan var olan sistemin yerine konan demektir. Bu kavram halk arasında yaygın olarak kullanılsa da doÄŸru olan “Tamamlayıcı Tıp” hatta ÅŸuan geliÅŸmekte olan ve geleceÄŸin de tıp sistemi olacak olan “Bütünsel / Holistik / Ä°ntegretif Tıp” terimidir. Bu yöntemlerin, çaÄŸdaÅŸ tıbbı bir kenara iterek "tek tedavi" veya "son çare" gibi sunulması etik de deÄŸildir yasal da deÄŸildir.

 

Daha önemlisi hastayı kandırarak insanlar üzerinden para ve itibar kazanma amacı güden bazı kötü niyetli kiÅŸilerin yani ÅŸarlatanların veya iyi niyetli de olsa cahil cesaretiyle “hastalara yardımcı olacağım” diyerek zarar vermesi ne yazık ki alternatif tıp maskesi altında yapılan yanlışlıklardan en önemlilerindendir. Bu uygulayıcılarının eÄŸitimi de önemli bir sakınca sebebidir. Hastalıkların sebebi (etiyoloji) hakkında bilgisi olmayan bireylerin etkene yönelik tedavi yapmaları olanaksızdır.

 

Alternatif tıbbın, kötü amaçlı insanlarca maske olarak kullanımı (ÅŸarlatanlık) veya istenmediÄŸi halde asıl tedaviyi geciktireceÄŸi gibi çekincelerle, alternatif tıp da artık araÅŸtırma ve geliÅŸtirmelere tabi tutularak bir çok ülkede tedaviye yardımcı amaçla kullanılmaya baÅŸlanmıştır. Bu sebeplerle son yıllarda çaÄŸdaÅŸ tıbba karşı bir "Alternatif" olarak deÄŸil destekleyici yönünü vurgulamak amacıyla "Tamamlayıcı Tıp" (Complementary Medicine) tabiri daha sık kullanılmaya baÅŸlanmıştır. Bu nedenle, birçok Batı ve DoÄŸu ülkesinde, ABD, Ä°ngiltere, Kanada, Rusya, Çin, Hindistan, tamamlayıcı tıp eÄŸitimi tıp fakültelerinde bir tıp branşı olarak verilmekte, kullanılan tedavi yöntemleri ve maddelerinin güvenilirliÄŸi araÅŸtırılmaktadır. Bu sayede, alternatif tıp da daha kapsamlı ve güvenilir hale gelmektedir. Ülkemizde de 2014 yılında bazı terapi yöntemleri tamamlayıcı olarak hastanelerde kullanılması için kabul edilmiÅŸtir.

​

Tıp, asırlar önce, bugün "alternatif tıp" olarak tanınan ÅŸekilde yapılıyordu. Halk Hekimleri olarak tabir edilen kiÅŸiler, genelde atadan öÄŸrenme yoluyla hastalıkları muayene ediyor ve iÅŸe yarayabileceÄŸini umduÄŸu veya öÄŸrendiÄŸi bitkiler, mineraller ve diÄŸer maddelerle kendine baÅŸvuran kiÅŸiyi tedavi ediyordu. Ä°nsanlığın bilgisi arttıkça ve yeni teÅŸhis araçları (mikroskop, radyografi, manyetik rezonans, tomografi, elektron mikroskobu, biopsi, kan dışkı idrar tahlilleri vb) bulundukça hastalıklar ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntemler daha kapsamlı olarak geliÅŸtirildi. Hastaya bir herhangi bir bitki yaprağı vermek yerine, fayda saÄŸlayan etken maddenin dokularında nasıl iyileÅŸme yarattığını öÄŸrenip,  damıtıp ilaçlar sentezledi.

 

Bugünün tıbbî sistem olan modern (biyo)tıp büyük oranda 18. yüzyılın sonlarında Avrupa bazlı olarak geliÅŸmiÅŸtir. O yüzden Batı Tıbbı da denir. 1900’lerin başında kliniksel tıbbın geliÅŸiminin odağını oluÅŸturan ülkeler BirleÅŸik Krallık (Ä°ngiltere) ve Amerika BirleÅŸik Devletleri olmuÅŸtur. Günümüzde kullanılan Batı tıbbı ( Orthodox / Konvansiyonel ) daha çok, hastalıkların semptomlarına ( dışa yansıma ) göre tanı ve tedavide bulunmaktadır.  Hastalıkların semptomlarına göre teÅŸhisler de bazen yanıltıcı olabilmektedir çünkü o hastalığın alt nedeni baÅŸka bir organda veya sistemde iken dışa vurumu yani görünmesi baÅŸka bir organ veya sistemde görülebilmektedir. DiÄŸer bir organa tedavi uygulanması da hastalığın iyileÅŸtirilebilmesini geciktirebilmekte veya hiç tedavi edilememesine neden olabilmektedir. Bunu “sivrisineÄŸi öldürmek mi yoksa bataklığı kurutmak mı?” ÅŸeklinde analoji yaparak açıklarsak yanlış yapmış olmayız. Amaç sivrisinekleri öldürmekle zaman ve maddi kayıplar yerine, belki daha kapsamlı ve meÅŸakkatli ancak tek seferde tüm sivrisinekleri, yani semptomları yok etmek yerine, onların bir daha çıkmayacak ÅŸekilde bataklığını kurutarak, yani hastalığın alt nedenlerini etkisiz hale getirerek tedavi uygulanması en doÄŸrusudur.

Geleneksel Tıp

 

Dünya SaÄŸlık Örgütü geleneksel tıbbı; hastalıkları teÅŸhis ve tedavi veya saÄŸlığı korumaya yönelik bitki, hayvan ve mineral temelli saÄŸlık uygulamaları, yaklaşımları, bilgi ve inançları, ruhsal çalışmalar, el kullanılarak yapılan teknikler, egzersizler bütünü olarak tanımlar. Dünya SaÄŸlık Örgütü Geleneksel Tıp ile Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp arasındaki ayırımı belirtmek için TM (Traditional Medicine) ve CAM (Complementary and Alternative Medicine) kısaltmalarını kullanmaktadır.

 

Geleneksel Tıbbın kökeni  Antik Çin ve Hint Tıbbına dayanır. Anadolu’nun tarihi çok eski ve kültürlerin kesiÅŸiminde bulunduÄŸu için bu bölgede de Geleneksel Tıp geliÅŸmiÅŸtir. Bütünsel, Tamamlayıcı tıpla ilgili geliÅŸmeler günümüzde bu bahsi geçen ülkeler ve Kanada’da yasal olarak yaygındır ve bütünsel alanda eÄŸitim veren enstitüler ve üniversitelerle faaliyet göstermektedir.

 

Journal of American Medical Association tarafından yapılan anket, ABD nüfusunun en az yarısının tamamlayıcı holistik ( bütünsel ) tıptan yararlandığını ortaya koymuÅŸtur. ABD’de, doÄŸal tedavi yöntemlerinin bilimsel araÅŸtırmalarını koordine etmek ve toplumu bilgilendirmek amacıyla 1993 yılında Ulusal SaÄŸlık Enstitüsü (NIH) bünyesinde kurulan Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Bürosu, 1998 yılında yüksek bütçeli federal bir kurum olan Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Ulusal Merkezi’ne (NCCAM) dönüÅŸtürülmüÅŸtür. Kanserde kullanılan doÄŸal tedavi yöntemlerini araÅŸtırmak ve tanıtmak üzere 1998 yılında Amerikan Kanser Enstitüsü’nde (NCI) Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Ofisi (OCCAM) açılmıştır. ABD’nin önde gelen tıp fakültelerinin bulunduÄŸu Columbia, Duke, Harvard, Stanford, California, San Francisco Üniversitelerinde de Tamamlayıcı Tıp Merkezleri kurulmuÅŸ ve modern tıpla beraber ortak çalışmalar yapmaktadır.

​

Ayurveda

 

Ayurvedik tıbbın önceliÄŸi hastalığı önleme, saÄŸlığı koruma ve en sonunda tedaviye dönüktür. Konvansiyonel tıpta ilaçlar hastalığın mikroorganizmalar gibi özel (spesifik) nedenlerini yok etmeye yönelik geliÅŸtirilirken Ayurvedik tıpta hastalığın, bedenin hastalığa yönelik dayanıklılığını azaltan bedensel ve zihinsel unsurlardaki dengesizlikten kaynaklandığı temeline dayanır. Bu nedenle dengesizlik, bedenin savunma mekanizmasının bitkisel formüllerle, hayat stili deÄŸiÅŸtirilmesiyle, diyetle güçlendirilir ve bedene hastalığı yok edecek ÅŸekilde direnç kazandırılır.

 

Ayurveda’ya göre zihin-beden-enerji denge bozukluÄŸunun ifadesi olan hastalıklar, kendisini en erken ciltte açığa vurur. Tedavide enerji merkezleri “Çakra”lardaki dengesizlik ve “Dosha” lardaki dengesizlik giderilmeye çalışılır, bitkisel formüller kullanılır, yemek düzeni ve hayat tarzına doÅŸaların dengeye kavuÅŸması için müdahale edilir ve ruhsal saÄŸlık bakımından psikolojik destek verilir, hüzünlü ruh hali ortadan kaldırılmaya çalışılır. Ayurveda’da yoga, meditasyon, olumlu bakış açısı, doÄŸal, organik, bitkisel, katkısız beslenme ve aromatik masaj da çok önemli yer tutar.

Çin Tıbbı

 

Geleneksel Çin Tıbbı, her ÅŸeyin birbiriyle bir enerji bağı taşıdığı bütünsel - holistik bakışa dayanan doÄŸu öÄŸretisinde hareket, YIN & YANG ilkeleriyle açıklanır. Ä°nsan da doÄŸa gibi bu enerjinin bir parçası olarak içinde bulunduÄŸumuz soÄŸuk, sıcak, nemli veya kuru vb. iklimsel veya baÅŸka türlü enerjilerden doÄŸrudan etkilenmektedir. Bu dıştan maruz kalınan enerjilerle, kendisi de enerjiler bütünü olan bedenimiz bu etkileÅŸim süreciyle bir uyum yakalar. Her bireyin, farklı enerjisel ortamlara maruz kalması yüzünden, yakaladığı uyumlar da farklılık gösterecektir. BeÅŸ Element (simgesel adları: ateÅŸ, toprak, metal, su ve aÄŸaç ) kuramıyla da daha ayrıntılı inceler.

 

Yin-Yang, BeÅŸ Element, Ä°nsan bedenindeki biyoenerji kanalları Meridyen sistemi, bu meriyenlerdeki hassas noktalar Akupunktur, Qi Kung, Tai Chi, Shiatsu’ya benzer Tui Na masajı, bitkisel çaylar, Feng Shui, vb. alanları kapsar. Koruyucu hekimlik ve enerji dengesi çatısı üzerinde yükselir. Geleneksel Çin Tıbbı Taoist felsefeden gelmektedir. Taoizmin kurucusu Lao-Tsu’ya göre nesnelere ve kavramlara verdiÄŸimiz anlamlar arzuları ve amaçları doÄŸurur. Ä°yi - kötü, alçak - yüksek, aydınlık – karanlık, sevmek – nefret etmek gibi dualitik anlamların zıtlığını farkettiÄŸimizde, arzu ve amaçlarımızı aÅŸarak eylemsizliÄŸe varırız. Eylemsizlik bir kere kavrandığında, akış baÅŸlar ve uyumlu yaÅŸama geçiÅŸ kapısı açılır.

Anadolu HekimliÄŸi

 

Anadolu kültürü ilk medeniyetlerin bulunduÄŸu bir kesiÅŸim bölgesinde bulunduÄŸundan geleneksel saÄŸlık alanında bir hayli zengin geçmiÅŸe sahiptir. Bu zenginliÄŸe, Türklerin eski inanışı Åžaman saÄŸaltım ( ÅŸifa ) gelenekleri ve Ä°slam sonrası Arap ve Fars saÄŸaltım uygulamaları ve o zamanın modern tıp bilgileri de katılmıştır..

 

Ä°bn-i Sina, Ä°slam'ın Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçeden eserlerin çevirilerinin yapılıp yoÄŸun bir ÅŸekilde incelendiÄŸi dönemde önemli çalışmalar ve yapıtlar gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Al-Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler saÄŸlamışlardı. Ä°bn-i Sina, metafizik ile fizik arasında baÄŸlantı kuran ve bu iki ilimden de yararlanan bir bilgi alanı olduÄŸunu savunmuÅŸtur. Ä°bn-i Sina, KuÅŸyar isimli bir hekimin yanında tıp eÄŸitimi almıştır. DeÄŸiÅŸik konular üzerine 240'ı günümüze gelen 450 kadar makale yazmıştır. Elimizdeki yazıların 150 tanesi felsefe 40 tanesi de tıp üzerinedir. Eserlerinin en ünlüleri felsefe ve fen konularını içeren çok geniÅŸ bir çalışma olan Kitabü'ÅŸ-Åžifa ( Ä°yileÅŸme Kitabı ) ile El-Kanun fi't-Tıb'dır ( Tıbbın Kanunu ). Bu ikincisi ortaçaÄŸ üniversitelerinde okutulmuÅŸtur. Hatta bu eser Montpellier ve Louvain'de 1650 yılına kadar ders kitabı olmuÅŸtur.

 

Ä°b-in Sina kadar ünlü bir diÄŸer isim Horasan'ın Rey kentinde doÄŸan ve Galen üzerine çalışmalarıyla kendisine Ä°slamın "Calinos"u ismi takılan, Zekariya Razi’dir ( 854-932 ). Elliden fazla tıbbi eserin sahibi olan ve Al-Mansuri adlı eseri 15. yüzyılda Latince'ye çevrilen Razi, Hipokrat’ın pratiÄŸi ile Galen’in teorilerini birleÅŸtirmiÅŸtir. Eserlerinden altısı tıbbi deontolojiye aittir. Sülfürik asidi keÅŸfetmiÅŸ ve farmakolojiye birçok yeni ilaçlar katmıştır. Ä°spanya’da, Kordoba’da doÄŸan Abül Kasım Zehravi ( 936-1013 ) Ä°slam dünyasının en büyük cerrah ve anatomistidir. Dönemi için modern sayılacak cerrahi esasları tıbba kazandırmış, ilk kez cerrahi aletlerin çizimlerini yapmış, daÄŸlama ve amputasyon yöntemlerini uygulamıştır. En ünlü cerrahi eseri “Al-Tasrif fit Tıp” adını taşımaktadır.

​

Anadolu kültürü ilk medeniyetlerin bulunduÄŸu bir kesiÅŸim bölgesinde bulunduÄŸundan geleneksel saÄŸlık alanında bir hayli zengin geçmiÅŸe sahiptir. Bu zenginliÄŸe, Türklerin eski inanışı Åžaman saÄŸaltım ( ÅŸifa ) gelenekleri ve Ä°slam sonrası Arap ve Fars saÄŸaltım uygulamaları ve o zamanın modern tıp bilgileri de katılmıştır..

 

Ä°bn-i Sina, Ä°slam'ın Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçeden eserlerin çevirilerinin yapılıp yoÄŸun bir ÅŸekilde incelendiÄŸi dönemde önemli çalışmalar ve yapıtlar gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Al-Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler saÄŸlamışlardı. Ä°bn-i Sina, metafizik ile fizik arasında baÄŸlantı kuran ve bu iki ilimden de yararlanan bir bilgi alanı olduÄŸunu savunmuÅŸtur. Ä°bn-i Sina, KuÅŸyar isimli bir hekimin yanında tıp eÄŸitimi almıştır. DeÄŸiÅŸik konular üzerine 240'ı günümüze gelen 450 kadar makale yazmıştır. Elimizdeki yazıların 150 tanesi felsefe 40 tanesi de tıp üzerinedir. Eserlerinin en ünlüleri felsefe ve fen konularını içeren çok geniÅŸ bir çalışma olan Kitabü'ÅŸ-Åžifa ( Ä°yileÅŸme Kitabı ) ile El-Kanun fi't-Tıb'dır ( Tıbbın Kanunu ). Bu ikincisi ortaçaÄŸ üniversitelerinde okutulmuÅŸtur. Hatta bu eser Montpellier ve Louvain'de 1650 yılına kadar ders kitabı olmuÅŸtur.

 

Ä°b-in Sina kadar ünlü bir diÄŸer isim Horasan'ın Rey kentinde doÄŸan ve Galen üzerine çalışmalarıyla kendisine Ä°slamın "Calinos"u ismi takılan, Zekariya Razi’dir ( 854-932 ). Elliden fazla tıbbi eserin sahibi olan ve Al-Mansuri adlı eseri 15. yüzyılda Latince'ye çevrilen Razi, Hipokrat’ın pratiÄŸi ile Galen’in teorilerini birleÅŸtirmiÅŸtir. Eserlerinden altısı tıbbi deontolojiye aittir. Sülfürik asidi keÅŸfetmiÅŸ ve farmakolojiye birçok yeni ilaçlar katmıştır. Ä°spanya’da, Kordoba’da doÄŸan Abül Kasım Zehravi ( 936-1013 ) Ä°slam dünyasının en büyük cerrah ve anatomistidir. Dönemi için modern sayılacak cerrahi esasları tıbba kazandırmış, ilk kez cerrahi aletlerin çizimlerini yapmış, daÄŸlama ve amputasyon yöntemlerini uygulamıştır. En ünlü cerrahi eseri “Al-Tasrif fit Tıp” adını taşımaktadır.

​

Koruyucu saÄŸlık hizmetleri, saÄŸlığın korunması, hastalıkların önlenmesi için verilen hizmetler ile yapılan düzenlemelerdir. SaÄŸlığı koruyucu önlemler baÅŸlıca üç düzeyde ele alınmaktadır.

 

Birincil / Primer Koruma:

KiÅŸisel ya da toplumsal düzeyde saÄŸlığı geliÅŸtirmek amacıyla, aşılanma, dengeli beslenme, çevrenin güvenli hale getirilmesi, fiziksel ve duygusal yönden iyi durumda olmak için gereken önlemlerin alınmasıdır.

 

Ä°kincil / Sekonder Koruma:

SaÄŸlığın bozulma olasılığı karşısında erken tanı ve tedavi önlemlerinin kiÅŸisel ve toplumsal düzeyde alınmasıdır.

 

Üçüncül / Tersiyer Koruma:

Hastalığa baÄŸlı olarak geliÅŸebilecek sakatlık ve kalıcı bozuklukların en aza indirgenmesi, hastanın yeni duruma uyumunun saÄŸlanarak yaÅŸam kalitesinin arttırılması için alınması gereken önlemlerdir. Bir anlamda rehabilite edici hizmetlerin alanına girmektedir.

 

 

Koruyucu saÄŸlık hizmetleri, çevreye ve kiÅŸiye yönelik hizmetler olarak ikiye ayrılır.

 

1. Çevreye yönelik hizmetlerin amacı; çevrede saÄŸlığı olumsuz etkileyen biyolojik, fizyolojik ve kimyasal etkenleri yok ederek veya bu etkenlerin kiÅŸileri etkilemelerini önleyerek, çevreyi olumlu hale getirmektedir. Bu hizmetlere çevre saÄŸlığı hizmetleri denir. Bu hizmetler, bu konuda özel eÄŸitim almış mühendis, kimyager, veteriner, biyolog, çevre saÄŸlık teknisyeni vb. meslek üyeleri tarafından saÄŸlanır. Çevre saÄŸlığı hizmetleri kapsamında yürütülen hizmetlerin bir kısmı ÅŸu ÅŸekilde sıralanabilmektedir:

 

        Su kaynaklarının saÄŸlanması ve denetimi

        Katı atıkların denetimi

        Zararlı canlılarla mücadele

        Besin sanitasyonu

        Hava kirliliÄŸinin denetimi

        Gürültü kirliliÄŸini denetimi

        Radyolojik zararların denetimi

        Ä°ÅŸ saÄŸlığı

        Besin kontrolü ve güvenliÄŸi

        Konut saÄŸlığı

                                                  

 

2. KiÅŸiye yönelik koruyucu saÄŸlık hizmetleri; hekim, hemÅŸire gibi saÄŸlık meslekleri üyelerinin yürüttüÄŸü hizmetlerdir. Bu hizmetler arasında; bağışıklama, beslenmeyi düzenleme, hastalıkların erken tanı ve tedavisi, ana çocuk saÄŸlığı hizmetleri, aşırı doÄŸurganlığın denetimi, ilaçla koruma, kiÅŸisel hijyen ve saÄŸlık eÄŸitimi bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen saÄŸlık hizmetleri sunan kurumlara örnek olarak ÅŸunlar verilebilir:

 

        SaÄŸlık Evi

        Ä°ÅŸyeri Reviri

        SaÄŸlık Ocağı

        Ana Çocuk SaÄŸlığı ve Aile Planlaması Merkezleri

        Dispanserler

        Laboratuarlar

        Çevre SaÄŸlık Birimleri

​

  Bütünsel SaÄŸlık Seminerleri için iletiÅŸime geçebilirsiniz. 

​

Koruyucu Sağlık
  • X
  • Facebook Sosyal Simge
  • Instagram Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge
  • YouTube Sosyal Simge
bottom of page