top of page

Holism; bütünün kendisini oluşturan parçalardan öte bir şey olduğu görüşünü öne çıkaran felsefi yaklaşımların ortak adıdır. Bu yaklaşıma göre bütün sadece bileşen parçalarının analiziyle anlaşılamaz. Gerçeği duyabildiğimiz, görebildiğimiz tüm unsurlar bütünlüğü oluşturmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bütünsel yaklaşım, tıp uğraş alanı içinde de geçerliliğini korumaktadır. 

"Bütün iyi olmadan parçayı iyileştirmek mümkün değildir." –Platon

Bütünsel (holistik) sağlığın iddiası, insanın beden, akıl ve ruhtan oluşan çok boyutlu bir varlık olduğu, tek tek organlara ve sistemlere indirgenemeyeceği ve insanın tüm bu parçaların toplamından daha fazlası olduğudur. Bu yönleriyle bütünsellik, gerek fiziksel bedeni kendi içerisinde, gerekse zihin ve fiziksel bedeni birbirinden ayıran biyomedikal modelin aşılarak, insanın parçalara ayrılmadan tüm varlığıyla ve şahsiyetinden soyutlanmadan ele alınmasıdır.

Holistik Sağlık ana teması “Hastalığı nasıl tedavi ederiz” değil, “Sağlığı nasıl koruruz”dur.

 

Bu anlamda bütünsel tıbbın temel meselesi hastalık değil, sağlıktır. Bütünsel tıp insanların birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerinin, yaşam tarzlarının, zihinsel durumlarının genel sağlıkları üzerindeki belirleyiciliğine vurgu yapar. Hastalık, tüm bu unsurlardaki dengesizlikten kaynaklanır. İnsan, kendi içinde bu dengesizliği yenebilecek iyileşme potansiyeline sahiptir.

Holistik (Bütünsel) Sağlık
Holistik Tıp

 

Günümüzün ve geleceğin sağlık anlayışı olan bu sistemde Modern Batı Tıbba ek olarak geleneksel, tamamlayıcı yöntemler beraber kullanılır. Ayrıca diğer bilimsel yöntemlerden ( psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmet, eğitim, doğal – dönüştürülür tarım vb )  ve sanattan yararlanılır.  Hastalık – semptom bazlı kategorik değil; kişiye, onun zihin ve beden-metabolizma yapısına özgü tedavi önerilir.

 

Makrokozmozda ( Evren ) olan her şey mikrokozmozda da  ( İnsan ) vardır. Her ikisi de ritimlere, döngülere sahiptir. Gezegenler de, maddeyi oluşturan atom ve atom-altı parçacıklar da, enerji de hareket eder, sarmal şeklinde döner. Evrende hiçbir şey sabit değildir. Devinim, devamlı gelişim içindedir. Kendimizdeki döngüleri anlar ve çevremizdeki doğa döngüleriyle ahenkli bir hale getirebilirsek, “rahatsızlık” olarak adlandırılan anormal her bir durum normale dönüşüp otomatik olarak ortadan kalkmaya yönelecektir.

bottom of page