top of page
Simya

 

Simya,  M.S. 8. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Batı'da önemli bir rol oynayan, mistik ve bilimsel unsurları birleÅŸtiren bir disiplindi. Temel hedefi, metalleri altına çevirme, ölümsüzlüÄŸü elde etme ve evrenin temel yapıtaÅŸlarını anlama amacını taşıyan simyacılar, gizemli laboratuvar deneyleri ve sembollerle dolu metinler aracılığıyla bu amaçlara ulaÅŸmaya çalıştılar. Simya, sadece maddeyi dönüÅŸtürmekle kalmayıp aynı zamanda ruhsal bir dönüÅŸümü de ifade etti. ÖrneÄŸin, civa, sülfür ve tuz gibi temel elementlerin kimyasal süreçlerle birleÅŸtirilmesi, simyacılar için içsel bir bütünlüÄŸün simgesi haline geldi.

 

Modern kimyanın temelleri, simyanın yöntemlerinden türetilmiÅŸ olsa da, simya, bilimsel metotların belirginleÅŸtiÄŸi Rönesans dönemiyle birlikte kademeli olarak bilimden ayrılarak mistik bir nitelik kazandı. Ancak, simyanın mirası, kimyanın tarihindeki önemli bir döneme iÅŸaret eder ve birçok sembolik anlam taşıyan eserler bırakmıştır.

​

Kimya sözcüÄŸünün, kimyanın modern bir bilim haline gelmeden önceki haline karşılık gelen “simya” ile etimolojik aynı kökenlidir. 
Kimya (Ä°ng. Chemistry), aslında mitoloji, astroloji ve maji olmayan simyadır. Kimyanın kökeni simya (Ä°ng. Al-chemy), Arapçada “El-Kimia” olarak okunurdu. “El” belirteç artikelini ifade ederken, “Kimia” kelimesinin kökeni Eski Mısır dilinden geliyordu.
Khem. Karartı.

 

Simyaya kimyanın bilim öncesi hali olarak bakılabilir. Simyacıların çalışmaları sonucunda daha sonra kimyagerlerin da kullandıkları; fırınlar, damıtma düzenekleri, su banyosu gibi pek çok araç gereç ve laboratuvar teknikleri geliÅŸtirilmiÅŸ ve bugün element bileÅŸik olarak bilinen çeÅŸitli kimyasal maddeler keÅŸfedilmiÅŸtir. Simya; kimya, astronomi, astroloji, mitoloji, sihir vb. birçok alanla iliÅŸkili olup çeÅŸitli pratik laboratuvar uygulamalarından gizemciliÄŸe varan geniÅŸ bir yelpazeyi kapsamaktadır.

 

Kimyadan önceki simya çağında, simyacıları araÅŸtırma yapmaya motive eden iki önemli hedefi öne çıkmaktaydı. Bunlar;

 

•KurÅŸun ve çinko gibi metalleri deÄŸerli bir metal olan altına dönüÅŸtürerek zengin olmak

•Ölümsüzlük saÄŸlayacak hayat iksirini bulmaktır

           

Aslında bunlar, sembolik anlamlara gelmektedir diyebiliriz. Åžöyle ki;

​

Birinci hedef; Tüm metalleri altına çevirmek. Zengin olmak.

Öncelikle bu kimyasal olarak mümkün deÄŸil. Teorik olarak atomların sayısıyla oynanması olası ancak bu “astarı yüzünden pahalı” deyimine girer. Ayrıca her ÅŸey altına çevrilebilirse altının deÄŸeri kalmaz. Sonuçta bir ÅŸeyi deÄŸerli yapan onun az bulunması da deÄŸil midir? O yüzden bunun ezoterik, batıni, içsel anlamı; olumsuz duygu, düÅŸüncelerimizi olumluya çevirmek. Yani, dönüÅŸüme, metamorfoza girmek. DiÄŸer anlamda “kemale erme”de adım adım ilerlemek. Burada zenginlik maddi anlamda çok mal mülke sahip olmak deÄŸil manevi anlamda doygunluÄŸa sahip olmak diyebiliriz. Ayrıca zenginliÄŸi saÄŸlık ve huzur olarak da tanımlayabiliriz.

 

Ä°kinci hedef; Ölümsüzlük saÄŸlayacak hayat iksirini bulmak.

Son yıllarda medikal tıp ile birlikte insanlar genç yaÅŸta ölmüyor ve insan ömrü uzadı diyebiliriz. Çünkü ortaçaÄŸda insanlar ortalama 30 40 yıl yaşıyor, birçok hastalıktan erken ölüyordu.  Bu arada ÅŸuan ki tıpla evet birçok hastalık durduruldu ancak tam da tedavi edilemiyor. Diyabet, astım, tansiyon gibi çağımızın hastalıklarından muzdarip kiÅŸiler ilaçlarla hayatlarını devam ettirebiliyorlar ancak tam olarak bunlardan da kurtulamıyorlar, tam anlamıyla tedavi olamıyorlar. Burada ki “ölümsüzlük” tabirinin sembolik anlamı da koruyucu saÄŸlığa giriyor diyebiliriz. KiÅŸi, kendini hasta olmadan ne kadar korursa ve bağışıklık sistemini ne kadar güçlü tutarsa hastalık ve ölümden o kadar uzak duruyor diyebiliriz. YaÅŸlanma durdurulabilir mi? Orası tartışılabilir ancak saÄŸlığımız koruyarak, ki bu da doÄŸal yaÅŸam tarzı ve zihinsel dinginlikten geçiyor, yaÅŸlanmayı geciktirmek pekala mümkün.

​

Ezoterik anlamda ise, simya semboller ve ritüeller aracılığıyla derin anlamlar taşıyan bir disiplin olarak görülür. Simya, maddenin ötesinde, bir kiÅŸinin kendi içsel dönüÅŸümünü ve bütünselliÄŸini simgeler. Simyacılar, cürufun altına dönüÅŸtürülmesini, insanın kendi kusurlarını ve zayıflıklarını aÅŸma sürecini temsil eder. Simyanın sembollerinden biri olan "Caduceus" özellikle bilinir. Ä°ki yılanın etrafında dolaÅŸtığı bir asa ÅŸeklinde tasvir edilen Caduceus, tıp ve saÄŸlıkla baÄŸlantılıdır ve simyanın içindeki dönüÅŸüm ve denge temalarını yansıtır.

Günümüzde, simyanın bazı yönleri hala mistik ve sembolik anlamlarla iliÅŸkilendirilirken, kimya bilimi bu alanda büyük ilerlemeler kaydetmiÅŸ ve simyanın eski uygulamaları bilimsel yöntemlerle yerine getirilmiÅŸtir.

​

free-basic-alchemy-symbols-vector-91ebv.webp
Cıva, Kükürt ve Tuz

 

Simyada, cıva, kükürt ve tuz, temel maddeleri temsil eden üç önemli ilkedir. Bu üç ilke, simyanın esas prensiplerini oluÅŸturur ve çeÅŸitli  iÅŸlemlerde, dönüÅŸüm süreçlerinde ve felsefe taşı arayışında kullanılır. Her bir ilkenin sembolizmi, simyacıların felsefi ve spiritüel anlamda dönüÅŸüm arayışlarına dair derin anlamlar içerir. Bu üç ilke, simyacıların karmaşık dönüÅŸüm süreçlerini anlamak ve kontrol etmek için kullandıkları temel yapı taÅŸlarıdır.

 

Simyaya göre Cıva pasif olanı temsil eder ve diÅŸildir. Bedene tekabül eder. Kükürt ise tam tersi olarak aktif prensibi temsil eder. Bu anlamda erildir ayrıca ruha tekabül eder. Tuz ise nötr ne artı ne eksidir. Ä°kisinin arasında olup bedene can katılmasına ve yaÅŸamı anlamlandırmaya aracı olur. Zihne tekabül eder.

​

1. Cıva:

Cıva, simyada genellikle içsel ve dışsal dönüÅŸümün sembolü olarak kabul edilir. Cıva, hem sıvı hem de metalik formda bulunabilir, bu da onu ikili bir doÄŸaya sahip kılar. Bu ikili doÄŸa, simyacılar için çeÅŸitli dönüÅŸüm süreçlerini temsil eder. 

​

2. Kükürt:

Kükürt, simyada enerji, ateÅŸ ve aktif ilke olarak anılır. Simyacılar , kükürdü dönüÅŸüm süreçlerinde kullanarak materyalleri deÄŸiÅŸtirme gücünü temsil ettiÄŸine inanır. Kükürt, cıva ile birlikte felsefe taşının oluÅŸturulmasında önemli bir unsurdur.

​

Kükürt, biyokimyasal iÅŸleyiÅŸ için gerekli temel kimyasal elementlerden biridir. Endüstriyel piyasada böcek ilaçları ve fungisit olarak adlandırılan zararlı mantarlara karşı kullanılan ilaçların yapısında bulunur. Tarımda ve sanayide sıkça kullanılan bu element açık alanlardaysa akrep, yılan gibi zehirli canlılardan korunmak için bir parmak kalınlığında toz kükürtle çember çizilir ve bunların içeri girmesi önlenir.

​

3. Tuz: 

Tuz, simyada maddeyi, dayanıklılığı ve kararlılığı temsil eder. Bu ilke, maddeyi sabitlemek, dönüÅŸümü kalıcı hale getirmek ve nihai olarak felsefe taşının tamamlanmasını saÄŸlamak amacıyla kullanılır. Tuz, cıva ve kükürtle birleÅŸerek dengeyi temsil eder.

​

  • X
  • Facebook Sosyal Simge
  • Instagram Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge
  • YouTube Sosyal Simge
bottom of page