top of page
44648-358x358.jpg.webp
Cıva (Hg)

 

Cıva, simyanın önemli bir unsuru olarak simyacılar tarafından dikkate değer bir şekilde incelenmiştir. Cıva, hem sıvı hem de metalik formda bulunabilir, bu da onu bir tür ikili doğaya sahip kılar. Bu ikili doğa, simyagerler için çeşitli dönüşüm süreçlerini temsil etmiştir.

 

Cıva zehirlidir. Isındığında açığa çıkan buharı solunduğunda zararlı olabilir. Bu nedenle işlenmesi veya taşınmasında önlemler alınır.

Cıvanın sıvı ve metal olma ikili doğası, simyevi sürecin çift taraflı ve değişken doğasının sembolü olarak kabul edilirdi. Simyada bunu cennet ve dünya, hayat ve ölüm, ruh ve madde olarak yorumlarlardı. Cıva, simyadaki 7 temel metalden (altın, gümüş, cıva, kurşun, bakır, kalay, demir) biridir.    

Simya, sadece metallerin dönüşümü değil, aynı zamanda simyacının ruhsal ve zihinsel dönüşümünü de içerir. Cıva, bu dönüşüm süreçlerinin sembolü olarak görülür ve simyacının kendi içsel yolculuğunu temsil eder.

Cıva oda sıcaklığında sıvı halde olan tek metal olup kolayca buharlaşabilir. Buharı renksiz ve kokusuz olduğundan varlığı fark edilmez. Zehirlenme de daha çok metalik cıva buharının solunması sonucu olur. Deri yoluyla da emilebilir. Cıva organizmada metabolizma devamlılığını sağlayan enzim etkinliğini bozar, hücre ölümüne neden olur. Metalik cıva buharı akciğerlerden kolayca emilerek beyne ulaşır.

 

Ani zehirlenme belirtileri; Ateş, baş ve kas ağrısı, ağızda metal tadı, boğazda yanma, bulantı, kusma, ishal ve karın kramplarıdır. Zamanla gelişen kronik zehirlenme belirtileri; Aşırı sinirlilik, unutkanlık, güçsüzlük, yorgunluk, depresyon, baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğudur. Sinir sistemi ve böbreklerde kalıcı hasar, nörolojik bozukluklar da kendini gösterir. 

Elemental cıva, termometre, barometre ve basınç algılayıcı cihazlarda kullanılır. Ayrıca aküler, lambalar, endüstriyel işlemler, rafinasyon* ve diş dolgu amalgamlarında* kullanılır. Cıva, klorür ve yakıcı madde üretiminde elektroliz* basamağında ve altının arıtılmasında da yaygın olarak kullanılır.

Screen Shot 27.01.2024 at 22.34.png
Zincifre

Doğal olarak oluşan bir civa sülfür mineralidir ( HgS). Bu mineral civanın en yaygın cevheridir. 

 

Tarih boyunca çeşitli amaçlar için sanatta pigment olarak ve cıva kaynağı olarak kullanılmıştır. Yunanların Cadı Kazanı adlı zehirli madde listesi içinde yer almıştır. Farsça “Zancafr” sözcüğü, Süryanice “Zngupra” sözcüğünden geçmiştir. Avrupa dillerindeki “Cinnabar” (Sinnabar) ise Yunanca “Kinnabaris” sözcüğünden gelmektedir.

 

Siyah ve kırmızı pigment olarak plastiklerin renklendirilmesinde ve renkli kâğıt yapımında Altın (Au), platin (Pt), iridyum (Ir), tellür (Te), helyum (He), neon (Ne) hariç tüm elementlerle kimyasal tepkimeye girer. Pigment olarak kullanımı, zehirlilik nedeniyle azalmış olsa da, hala bazı uygulamalara sahiptir

Belirgin bir kırmızı rengi vardır ve bu renk parlak kırmızıdan koyu kırmızı-kahverengiye kadar değişebilir.

Mineral genellikle kristal formda bulunsa da, granüler kitleler halinde de bulunabilir.

Doğada yanardağ eteklerinde bulunur. Önemli bir cıva metal filizidir. Maden cevherindeki cıva oranı %5-10 arasında değişir. Filizden buharlaşan cıva, zehirli olduğundan dolayı cıva madeninde ve üretim yerlerinde çalışmak sağlığa zararlıdır.  Sıcak su kaynakları ile alkali ortamlarla ilişkilidir. Düşük sıcaklıklarda oluşur.

Tıpta özellikle deri hastalıklarında ve pas önleyici boya maddesi olarak kullanılır.

Ancak sağlık riskleri nedeniyle kullanımı tartışmalıdır.

Kokusuzdur. Su içinde çözünmez ve batar. Heksagonal kristal halindedir.

En yaygın bileşiği hidrojen (H) ile tepkimesinden oluşan hidrojen sülfürdür. (H2S) Çürük yumurta kokusundaki bu gaz, çok zehirlidir. Kimyasal tepkimelerde yaygın olarak kullanılır. Kükürt, oksijen (O) varlığındaysa belirsiz mavi bir alev çıkararak yanar ve boğucu, keskin soğan kokulu kükürt dioksit (S02) gazını oluşturur. Yüksek basınç altında patlayıcı olur. Volkanik yanardağlardan da bu zehirli gaz atmosfere salınır. 

Aşağıda simyacıların cıvayı doğal cıva filizi olan zincifreden ayırmak için gerçekleştirdikleri bir işlemi anlatılmaktadır. 

Zincifre filizleri, yüksek ısılı fırınlarda eritilir. Bu fırınlar, yüksek sıcaklıklara ulaşabilen özel fırınlar olabilir. Eritilen zincifre filizleri, maden eritici fırınlarda yüksek sıcaklıkta ısıtılır. Ardından, bu eritme işlemi sırasında havadan geçirilen bir hava akımı kullanılır. Havanın oksijeni, zincifre filizi içinde bulunan kükürt ile birleşerek kükürtdioksit gazını oluşturur. Bu, oksidasyon reaksiyonu olarak adlandırılır. Bu işlem sonunda, metalik saf cıva buhar halinde açığa çıkar. Oluşan cıva buharı, işlemin devamında kullanılmak üzere soğutulur. Cıva buharı, soğutma için kullanılan borulardan geçirilerek hemen soğutulur. Bu soğuma işlemi, cıvanın akıcı gümüş renkli saf hale gelmesini sağlar.

bottom of page