top of page
Endüstriyel Kenevir

 

Botanik tanımlaması Cannabis sativa L. olan bitki ülkemizde kenevir, kendir, çetene, kendirik, kınnap olarak bilinmektedir (Turan, 2000; Tüvibes, 2019). Kenevir liflerinin, milattan önceki yıllarda, Anadolu’da da kullanıldığını gösteren bulgular mevcuttur. Bu bulgular Anadolu’da kenevir tarımının, en az MÖ 1500'lü yıllardan beri yapıldığını göstermektedir (Fazlıoğlu, 2001). Osmanlı imparatorluğu döneminde de ordu ve donanmanın gereksinimi olan urgan için, kenevir tarımına önem verilmiştir (Dölen, 1992). Anavatanı Orta Asya olan kenevir bitkisi, dünyanın çeşitli bölgelerinde çok eski dönemlerden beri lifi ve tohumu için yetiştirilmektedir (İncekara, 1971).

Kenevir bitkisi bilinen en eski tarihte kültüre alınan bitkilerden biridir. Yapılan arkeolojik çalışmalarda M.Ö. 8000 yıllarına dayanan kenevirden üretilmiş kumaş kalıntılarına rastlanmıştır. Asya kökenli kenevir farklı yollardan dünyaya yayılmıştır. Mezopotomya topraklarında MÖ.1500 yılından günümüze kadar kenevir tarımının yapıldığı bilinmektedir. Tarih boyunca kenevir lifleri tekstil alanında çok önemli yer tutmuş, ülke ekonomisi üzerinde büyük paya sahiptir. Hatta 19. yy. sonlarına kadar dünya üzerindeki kullanılan tüm tekstil ürünlerinin %80’nin hammaddesini kenevir bitkisinin lifi oluşturmaktadır.  ( Gedik ve ark., 2010).

Kenevir M.Ö 7.yy’dan bu yana Anadolu’da kullanıldığı bilinmektedir. Yüzyıllardır şifa niyetiyle geleneksel olarak kullanılmış ve Osmanlı tıbbında da yerini almıştır. 20. yy. ortalarına kadar keten ve kenevir tekstil liflerinin %80 gibi büyük bir kısmını oluşturmuştur. 1930’lu yıllarda tarım ve tekstilin geliştirilmesi için Mustafa Kemal Paşa Trakya bölgesinde kenevir ekiminin talimatını vermiştir. Daha sonraki aşamada Kastamonu’da da kenevirin ekilmesi ve endüstriyel ürünlerin yapılması talimatını vermiştir (Ulaş, 2018)

Pamuk bitkisinin toprak ve iklim isteklerinin uygun olmadığı bölgelerde alternatif bitki olarak kenevir bitkisi tavsiye edilmektedir. Lif amaçlı yetiştiricilik için Karadeniz bölgesinde pamuk uygun olmaması sonucu başarılı şekilde yetiştirilen kenevir bitkisi; (Turan, 2000). Kenevir lifleri pamuk ve keten liflerine göre daha sağlam ancak daha kabadır. Bu nedenle, daha çok sicim, halat, urgan üretiminde kullanılır. Lifler ayrıca yelken, çadır bezleri, çuval, araba, vapur vagon, top örtüleri; branda, kese, balık ağı gibi dayanıklı malzeme üretimi ile banknot ve sigara kâğıdı gibi özel kâğıtların yapımında kullanılmıştır (Small ve Marcus, 2002).

 

Kenevir, sürdürülebilir yaşam için idealdir. Ekonomiktir çünkü çok farklı endüstriyel alanlarda sayısız birçok alanda yüksek verim ve kalitede kullanılabilir. Petrol türevi ürünlere alternatif olduğundan dışa bağımlılığı ciddi oranda azaltır. Tıbbi değerinin de daha çok anlaşılmasıyla dışa bağımlı ilaç yapımında ve gereksiz ilaç kullanımını azaltacaktır. İnşaat sektöründe dayanıklı, hafif ve doğal yalıtım malzemesi olduğundan gayet kullanışlıdır. Depreme dayanıklı binaların yapımında kullanılabilir. Bu temel alanlardaki varlığının daha etkin olması istihdamı da artıracak ve işsizliği ciddi oranda azaltacaktır.  Ekolojiktir çünkü petrol türevi birçok yararı vardır ve yüksek oranda karbondioksit emerek sera gazlarının azaltılmasına yardımcıdır. Ağaçlardan çok daha yüksek oksijen salar ve ağaç kesimine neden olan kâğıt ve ahşap ürünlere alternatif olduğundan ormanların çoğalmasına katkı sağlar.

Endüstriyel Kenevir hakkında...

Kenevir Tohum Yağı

 

Bitkinin meyvesi yeşilimsi-kahve renkli bir akendir. Aken, meyvesinin tek tohum içermesi, kabuğunun sert açılmaz olması nedeniyle pratikte kenevir tohumu olarak bilinir (Maiti, 1997). Kenevir tohumlarından elde edilen yağ; arap sabunu, vernik, cila, boya, kozmetik üretiminde kullanılmaktadır (Vandenhove ve Van Hees, 2005). Kenevir tohumlarının yağı alındıktan sonra geriye kalan küspe, hayvan beslenmesinde değerlendirilir. Kenevir tohumlarından elde edilen ekstraklar, ilaç sanayinde kullanılır (Vandenhove ve Van Hees, 2005). Kenevir tohumları ayrıca kuş yemi olarak da kullanılmaktadır. Kenevirin gıda olarak kullanımı ise tarih öncesine dayanmaktadır. Özellikle kenevir tohumları zengin besinsel içeriği nedeniyle çerez olarak tüketilmektedir.

Kenevir tohumu, Edestin (% 65) ve Albumin (% 35) olarak iki ana protein çeşidini içerir. Edestin proteini sadece kenevir tohumunda bulunur ve sindirime yardımcı olur, hücre DNA'sının omurgası olarak düşünülür ve sağlıklı bir bağışıklık sisteminin korunması için hayati önem taşıyan antikorlar üretir. Kenevir proteinlerinin içerdiği Glutamik asit, insanlarda stresle mücadeleye yardımcı olan bir nörotransmitterdir (Pollit, 1996).

Yağ asitlerinin beslenme ve sağlık üzerinde olumlu ve olumsuz birçok etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Ancak bütün beslenme rejimi dikkate alındığında yeterli ve dengeli yağ tüketilmesi ve yağ asitlerinin belirlenen limitlerde ve birbiriyle belli oranlarda tüketilmesi gerekmektedir. Yağ asitleri açısından özellikle ÇDYA (çoklu doymamış yağ asidi) tüketimi sağlık üzerine olumlu etkilere sahiptir. ÇDYA’lerinin bağışıklık sistemi ve kalp damar hastalıkları üzerinde olumlu etkiler yaptığı, vücutta yağ birikimini ve obeziteyi önlemede etkili olduğu bilinmektedir (Çakmakçı ve Kahyaoğlu 2012). ÇDYA [(linoleik asit (C18:2) ve linolenik asit (C18:3)] açısından son derece zengin bir kaynak olan kenevir tohumunda toplam ÇDYA oranı % 80'e ulaşmaktadır. Bunun yanında kenevir tohumu yağında (C18:2 / C18:3)  oranı 2:1 ile 3:1 arasında bulunur ve bu durum insan sağlığı için optimal kabul edilir (Callaway, 2004).

Callaway (2004), kenevir tohumunun mükemmel bir beslenme kaynağı olduğunu belirtmiştir. Tohumun genel bileşimine bakıldığında %24 protein, % 35.5 yağ, % 6.5 kuru madde, % 5.6 kül ve % 27.6 besinsel lif içerdiğini bildirmiştir. Kenevir tohumu yağında, toplam çoklu doymamış yağ asitleri % 80'in üzerinde bulunurken, yağı içindeki omega-6 omega-3 oranının (ω 6/ω 3) 2:1 ile 3:1 arasında olduğunu ve bu oranın insan sağlığı açısından optimal olarak kabul edildiğini bildirmiştir. Içinde iki ana protein olan edestin ve albüminin kolayca sindirilebilir ve önemli miktarlarda esansiyel amino asitleri içerdiklerini deklere etmişlerdir.

Kenevir Tohum Yağı hakkında...

Kenevir Tohum Yağı kimyası...

Tıbbi Kenevir

 

İlk kültürü yapılan bitki olduğu düşünülen kenevirin insanoğlu tarafından kullanımı binlerce yıl öncesine gitmekte, Hindistan ve Tibet’te çiçeklerinin ve reçinesinin meditasyonda ve çeşitli dinsel ritüellerde kullanıldığı bilinmektedir. İmparator Chen Nung tarafından yazılan ilk Çin farmakopesinde (M.Ö.3200) kenevirin yorgunluk, romatizma ve sıtma tedavisinde kullanıldığı yazmakta olup, kaynaklara göre kenevir tohumları yağı ve protein içeriği sebebiyle egzamada, psöriazisde antienflamatuvar olarak Çin tababetinde kullanılmıştır. Yaklaşık 3000 yıl önce yazılan Ebers Papirüsü’nden ve Asur tabletlerinden kenevirin yaygın bir şekilde ilaç olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kenevir aynı zamanda Eski Yunan ve Roma dönemlerinde de iyi bilinen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu döneme ait veriler incelendiğinde kenevirin özellikle ağrı kesmek ve duygu durumunu iyileştirmek amacıyla kullanıldığı gözlenmektedir. Romalı bir hekim olan Galen, medikal keneviri reçete eden hekimlerdendir ve Romalı aristokratların akşam yemeğini kenevir içeren bir tatlıyla sonlandırdıklarını notlarına ilave etmiştir. İbn-i Sina El-Kanun Fi’t-Tıb adlı eserinde, kaynatılmış kenevir köküyle yapılan kompresin ateşi düşürdüğünü yazmıştır.

Günümüzde kenevirdeki etkin maddelerin prototip olarak kullanıldığı 2 sentetik ilaç ve kenevirin standardize ekstrelerinin kullanıldığı 2 ilaç olmak üzere toplamda kenevir bazlı 4 ilaç bulunmaktadır. Dronabinol ve nabilon, kanser kemoterapisine eşlik eden bulantı ve kusma için kullanılan Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration-FDA) onaylı sentetik kannabinoitlerdir. Nabiksimols ise 100 mikrolitresinde 2,7 mg THC ve 2,5 mg cannabidiol CBD içeren ve oromukozal sprey şeklinde mevcut diğer tedavilere cevap vermeyen multipl skleroza bağlı spastisite tedavisinde kullanılan standardize kenevir ekstresidir. Son olarak 2018 yılında Epidiolex isimli kannabidiol içeren ilaç, epilepsinin ağır seyreden ve nadir gözlenen iki formu olan LennoxGastaut sendromu ve Dravet sendromunun tedavisinde kullanılmak üzere FDA tarafından onaylanmıştır.

Kaynak: 

KENEVİR VE SAĞLIK ALANINDA KULLANIMI, Seda YILDIRIM, Ufuk KOCA ÇALIŞKAN. 

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı, Ankara

Ankara Ecz. Fak. Derg. / J. Fac. Pharm. Ankara, 44(1): 112-136, 2020 Doi: 10.33483/jfpau.559665

bottom of page